24 Temmuz 2014 Perşembe

HiFi Maceram

Müzikle ilk tanışmam ve ilgi duymam babamın eve 80 lerin başında plakçalar,radyo,kasetçalar dan oluşan SONY HMK 77B bir müzik seti almasıyla başladı. Uzun yıllar SONY seti dinledik ardından üniversite ile beraber İzmir' den ayrılıp İstanbula geldim. Üniversite eğitimim boyunca müzik dinlemekten yine hoşlanmakla beraber bir sisteme yatırım yapmadım. Ancak o donemde de AKM de Cuma günleri klasik müzik konserlerine gider, eski adıyla Harbiye Açık hava konserlerinde sevdiğim sanatçıları takip eder, barlarda canlı müzik yapan grupları dinlemeye gider müzik dinlemekten uzak kalmazdım. Ardından mezuniyet sonrası 3 sene Türkiye' de çalıştım ve Rusya' ya inşaat mühendisi olarak gittim. Bu tarih itibariyle de eşimle beraber gezgin hayatımız başladı. :) Moskova ve Bukreş' ten sonra taa ki 2 sene önce tekrar Türkiye' ye dönünceye kadar bu gezgin hayat devam etti ve 2010 ile beraber tekrar müzik hobime geri döndüm.

Öncelikle bu hobiye merak sarmış birçoğunun muzdarip olduğu WAF la ilgili hemen hiç sıkıntı çekmedim. :) WAF (Wife Acceptance Factor) negatif etkisini hemen hemen :) hiç göstermeyen eşimede teşekkür etmem gerekiyor.

Aslen HiFi ye meraklı bir çoğumuz gibi bende taşlı ve çetrefilli bir yoldan geçerek bu yolculuğumu yapıp bugüne geldim. Geriye dönüp keşke yapmasaydım dediğim şeylerde oldu ama ne yapalım ne demişler "Tecrübe yenilen kazıkların bileşkesiymiş" :)


VE İLK SİSTEMİM ;

Hoparlörler : Monitor Audio RX8
Amfi : Pioneer SX 850 Receiver
Plakcalar : Technics SL Q202 Kafa Sony nin bir kafasıydı

RX8 ler açık çalan , fiyatına karşı performansı iyi olan hoparlörlerdi. Başlangıç olarak RX8 leri almaktan hep memnun oldum. Kendi hoparlorlerimi yapıncaya kadar geçen dönemde RX8 leri değiştirmeyi hiç düşünmedim. Benim için yeterliydi.

Keşke bunları amfilerim içinde söyleyebilseydim :(

İlk başlangıcı Pioneer SX 850 ile yaptım. Bu amfinin görünüşüne bitmiştim. Ahşap kasa, gümüş ön panel beyaz kadranlar hele gece karanlıkta inanılmaz güzel görünüyorlar. Bu amfiyi hala tutuyorum hatta tutacağım. Elden geçirmem gerektiği ise kesin.....

Bu amfinin özellikle radyo katı çok iyi, ne kadar kaliteli detaylı dinamik bir performans gösterdiğine ve ne kadar iyi FM yayınları çektiğine şaşıracaksınız. Diğer taraftan içindeki trafo ile her türlü hoparlörü sürebileceğini düşünüyorum. Handikapı ise 1978 yılında üretildiklerini düşünürseniz iyi durumda bir receiver bulabilmeniz ise çok zor. Ayrıca sonuçta yıllar içinde kapasitörlerde ister istemez değerlerini kaybediyor. Ciddi zaman ayırıp elden geçirmeniz gerekiyor. Ancak görünüşü için bile koleksiyonda tutulur. ;)

VEE BİR SONRAKİ AŞAMA;

 SX850 , RX8 ve Technics pikapımla plak ve radyo dinleyerek geçen birkaç aydan sonra dürtüler başladı. Başladım araştırmaya ancak Türkiye de hem 2 inci el hemde sıfır piyasasındaki fiyatlar ın yurtdışı fiyatların üzerinde olması nedeniyle gözümü yurtdışına çevirdim.
Düşünün yurtdışında 2 inci elde 200 USD ye satılan bir amfiye Türkiye' de ikinci elde 1000 TL istenebiliyordu. Bu nedenle Türkiye ye dönmeden önceki son senelerimi geçirdiğim Romanyada araştırmalarıma başladım. Okazii. ro isimli, sahibinden.com benzeri sitede her akşam ne var ne yok diye bakıyordum.

Birgün PrePower DBX bir set buldum. Baktım fiyatıda çok makul internette yaptığım bir araştırmadan sonra siparişini verdim. O aşamada geldiğim noktada çok emeği olan Necdet arkadaşımın sayesinde İstanbula Bükreşten araçla geldiği bir gün amfilerime kavuştum.

Büyük hevesle o hayvan ölüsü gibi ağır poweri de taşıyıp kurdum. Aman allahım o anda yıkıldım. :) Disco dinleyen bir adam olsam neyse ama o gümbür gümbür süslü sesi duyunca gördünmü yaptığını dedim kendi kendime... Buradan elde ettiğim tecrübe sen sen ol dinle oyle al. Bu paraları harcıyorsan dinlemen lazım.

Klasik müzik plaklarım JAZZ CD lerim can çekişiyordu. Neyse dedik buda yaşanacakmış....


VEEE BİR SONRAKİ AŞAMA;

Bu DBX tecrubesinden sonra çıkış yolları ararken kendime farklı forumlardan aldığım önerilere ve yurtdışı forumlardaki bazı yorumlar doğrultusunda iyi bir pre araştırmaya başladım. Sonunda Kadıkoyde bir 2 inci el dukkanda Luxman C05 buldum. İnternete baktığınızda oldukça iyi bir pre zamanında eşlenik power ile C05+M05 çifti dönemine damgasını vurmuş. Sağ sol kanal ayrı trafo içindeki komponentlerin hepsi birinci sınıf yani bir tane bile handikapı yok. Neyse düşün taşın dukkanda başka bir powerla dinle beğendim ve DBX in presi ile takas ederek aldım. Romanyadan bana cok ucuza geldiği için aslında kar ederek takasa soktum.


Eve geldim. Taktım sisteme ve tamam dedim bu beni götürür. Performans hoşuma gitmeye başlamıştı.

Hoparlör : Monitor Audio RX 8
Pre Amfi : Luxman C05
Power : DBX BX3 Mk2
Plakçalar : Technics Q202

Tam bu dönemde sisteme bir CD player eklemem gerektiğine karar vermiştim ve araştırmalarıma başlamıştım. Uzun araştırmalardan sonra namı yürümüş Phillips TDA 1541 DAC (dijital analog konverter chipi) olan bir CD player almam gerektiğine karar verdim. Tüm yorumlarda bu chip ile ilgili  son derece analog çalan, süslemeyen kayıtta ne varsa aynen veren bir chip olduğuna dair övgüler belirtilmekteydi.

Marantz ve Sony alternatiflerimi buldum. Bir sıralamada yapmıştım kendi içinde.... Bir gün yenibosnadaki Eskidji de dolaşırken CD playerimi gördüm. Sony 337 ESD  listemde başlarda olan CD playerler lardan birisiydi. Pazarlık vs derken baktım yüklenmiş arabaya doğru yürüyorum. :)

Bu CD playerin gelistirmelere müsait olması ve uluslararası piyasada övgü alan Lukasz Fikus tarafından şiddetle tavsiye edilmesinin kararımda ciddi etkileri vardı.

http://lampizator.eu/LAMPIZATOR/REFERENCES/Sony%20337ESD/sony337.html

Aldığım en doğru kararlardan biri olduğunu zaman bana tekrar tekrar gösterdi. Sony 337 ESD sahibi olduktan sonra yapılabilecek geliştirmeleri takip etmeye başladım. İlk el atılması gereken geliştirmenin Clock modul gelistirmesi olduğu konusunda genel konsensus sonrası alternatiflerimi araştırdım ve sonuçta tent labs ve kwak modullerini kısa listeye aldım. Ikisi arasındaki değerlendirmeleri okumaya devam ettim. Uzun araştırmalardan sonrada hadi bakalım tent labs modülü alalım dedim ve siparişimi verdim.

http://www.tentlabs.com/Components/cdupgrade/xo2xo3/index.html

Önce yine arkadaşa Romanyaya geldi oradan da benim elime geçti. Hemen o hafta sonu taktırdım. İşte o günden bu yana CD playerimi kullanıyorum. Aman hergun dua ediyorum başına bir şey gelmesin sistemin demirbaşı olarak yerini aldı. Çok memnunum. Elbette çok daha üst düzey güncel yeni imalat yeni teknoloji yeni DAC chiplerin kullanıldığı CD Playerlar var. Ama ne verdin ama karşılığında ne aldın dersek o zaman üst sıralarda yerini alacaktır. TDA 1541 hakikaten farklı bir chip.

Sistemimin o gün itibariyle fotoğrafı;
Pre Luxman C-05
Power DBX BX3 Mk
Receiver Pioneer SX-850
CD Player Sony 337 ESD (Tentlabs clock modul, opamp ve power cord upgradeli)
Pikap Technics SL Q202 kafa Grado Gold1
Tuner Technics STG90
DAT Sony 60 ES
AVR Denon 2106
Hoparlörler Monitor Audio RX8


Kablolar
Hoparlör Kabloları TMC Bi-wire
Interconnect Kaynaklar ve Pre arası Atlas Equator MK2 ve Superior
Interconnect Pre Power arası TMC Yellow
Power Kabloları VDH Mainstream 

 
Fotoğraftada göreceğiniz üzere sistem elektronikleri o tarihte IKEA dan alınmış katlı alcak raf dolap içindeydi. Yukarıdaki araştırmalara paralel olarak raf sistemlerinide inceliyordum. Farklı sistemler vardı yere spike uzerinde oturan rijit cerceve raf sistemleri, her tabası ust uste spikelı cam veya ahsap raf sistemleri vb. Hangisini zorlanmadan yaptırabilirim derken ahsap ust uste spike lar uzerine oturan sistemi seçmeye karar verdim. Ust uste spikelar üzerinde oturuyor olması resonans ve vibrasyonu daha iyi sönümleyeceğine inanmam bu kararımdaki diğer etkenlerdi.

İyi bir raf sisteminin neler sağlayacağını o zaman deneyimleme fırsatım oldu. İyi bir raf sistemi bence mutlaka gündeminizde olmalı. Sonuçta elektroniklerden vibrasyon, rezonans ı ne kadar uzak tutabilirseniz performansınız o kadar artıyor.

Raf sistemininde katılmasıyla sistemin fotoğrafıda şöyle oldu;




O dönem para ayırmamam nedeniyle eh fena değil rahatsız etmiyor o kadar mantığıyla bir süre  Luxman C05 pre ve DBX BX3 powerlı sistemi dinlemeye devam ettim. Bir süre sonra DBX BX3 powerı satıp, power olarak Pioneer SX850 nin pre girişini kullanarak müzik dinlemeye devam ettim.


O dönemde tanıştığım Aytekin Abiye zaman uğrayıp hem akıl alıyor hemde elinde ne var ne yok ona bakıyordum. Şahsen piyasada o tarihlerde 2 inci elde güvenilir adres bulma sorunu vardı. En azından benim çevremde :) Bu noktada keseyim :)

Bir gün yine Aytekin Abiye uğradığımda, bana eline bir pre power A Class amfi geldiğini temiz olduğunu söyledi. Baktım fiyatıda makul hemen internette yurtdışı fiyatı vs derken abi dedim ben bunları götüreyim evde kendi sistemimde bir dinleyeyim dedim sağolsun beni kırmadı yüklendim geldim kurdum. Ve tamam dedim işte şimdi oldu. Ardından hemen telefon ettim abi bunlar geri gelmiyor. Bana hesap numaranı söyle parayı göndereyim. :)

O gün bir A Class Vincent SA 11 ve SP 61 Pre-Power sahibi oldum. :)





O gün uzun süre birçok albümü tekrar dinledim. Bu arada o günlerde hoparlor kablosuda QED Genesis silver biwire ile değişti.
Artık müzik dinlemek benim için bir keyif olmuştu. Class A nın ne kadarlık bir pre power olduğundan bağımsız sese etkisi oluyor. Fakat yine siz siz olun bunada pek takılmayın artık öyle Class ta oyle dizaynla çözülmüş amfi setleri varki bazen Class A/B bir amfi A dan daha iyi çalabiliyor. Mutlaka dinleyin almadan.

Pre Vincent SA11 A Class
Power Vincent SP61 A Class
Receiver Pioneer SX-850
CD Player Sony 337 ESD (Tentlabs clock modul, opamp ve power cord upgradeli)
Pikap Technics SL Q202 kafa Grado Gold1
Tuner Technics STG90
DAT Sony 60 ES
AVR Denon 2106
Hoparlörler Monitor Audio RX8

Kablolar
Hoparlör Kabloları QED Genesis Silver Biwire
Interconnect Kaynaklar ve Pre arası Atlas Equator MK2 ve Superior
Interconnect Pre Power arası TMC Yellow
Power Kabloları VDH Mainstream 

Vincent Pre-Powerları aldıktan sonra bir süre Monitor Audio RX8 lerle dinledim. Tam bu sıralarda ayrı başlıkta yapım süreçlerini anlattığım Jensen Hoparlörlerimi yapmaya başlamıştım. Vincent Pre-Power işte bu Jensenlerle uzun süre beni götürdü.

Taaaa ki audiophile.org da Gamut Pre Powerları görünceye kadar. Jensen hoparlörlerimi yapıncaya kadar  Gamut diye bir firmanın varlığından haberim yoktu. Jensen hoparlörümün tiz-mid-bass tüm sürücüleri Scanspeak. Jensen dizaynını incelerken sürücüleri Scanspeaklerle  ilgili yorumları araştırırken internette ilk kez Gamut firmasıyla tanıştım. İkiside Danimarka firması, baktım hoparlörlerindeki tüm sürücüler scanspeak, üstüne Gamutun parronu Lars Goller uzun yıllar Scanspaekte çalışmış, hemen bir düz varsayım Gamut pre power benim Jensenle iyi eş olacaktır. Dedim ve hemen sahibiyle konuştum. Getirdim bağladım dinledim ve tamam dedim ben bunları alıyorum. O gün Jensen hoparlörlerim ruh ikizlerini bulmuşlardı. Buda en çok beni memnun etti. :)
Gamut C2R Preamp ve Gamut D200 Mk3 Power
                                   
Diğer taraftan hoparlörleri tamamladığım aylarda içimdeki dürtü artık sistemin analog tarafında da bir değişikliğin zamanın geldiğini söylüyordu. Yaptığım araştırma soruşturma ve Sn Hakan Cezayirlinin önerileri sonrasında harici güç kaynaklı Rega P3-24 sahibi oldum.




 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder